BU KADAR OLUR MU DEME OLDU
*Dostum, bana bir tane Yüzüklerin Efendisi’nin çocuk versiyonundan verir misin? (Adam korsan VCD’dden Harry Potter’ı isterken)
* SSK gözlüğü yazılır. Tansiyona, şekere bakılır. Kurban kesilir! (Gebze’de bir eczanenin camından)
*Windovslu âletle rot balansi yapıyoruz! (Aksaray’da bir lastikçinin vitrininden)
* Kartuş ve kolonya doldurulur! (Eskişehirde bir dükkânın camından)
* Burada adam olana, edebiyle konuşana hizmet verilir. (Eminönünde bir bakkalın camından) * Patlayan top geldi! (Bir kırtasiyenin camından)
* Penguen yemi bulunur! (Kocaeli Hereke’de kendi halinde bir bakkalın camından)
* Reşat, lütfen buraya park yapma! (Kadıköy’de bir duvar)
* The Anatolian child does not eat these feet! (Kaş’ta Doğan görünümlü bir Şahin’in arka camından)
* Geçmiş olsun, buraya kadar frensiz geldik! (işe gelmek için bindiğim dolmuşun şoförü, son durağa geldiğimizde sırıtarak)
* Yaşlı teyze: Evlâdım, sağda mübarek bir yerde indirir misin? M. şoförü: Az ileride camii var, seni orada bırakayım teyze…