Bize ne oldu böyle, unuttuk mu seni yoksa,
getirdiğin kitabı ve nasıl yaşadığını ?
"Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız" dediğini ?
Bir hayli uzağız iyiliği güzellikle savuşturmanın erdeminden.
Aramızda sonu gelmeyen derin ayrılıklar, öfke, kibir ve hased...
Oysa yolculuk esnasında
bir ağacın gölgesinde dinlenen garip bir yolcu gibi olmalıydık dünyada,
nefislerimize gem vurmalı, birbirimizin elini tutmalıydık.
Bize ne oldu böyle, ihtiraslarımızın kurbanı olduk,
asırlardır yaşanan kardeş kavgaları
ve ateş çukurunun kıyısında sürdürülen hayatlar...
Tamiri mümkün mü hatalarımızın ?
Sonu gelmeyen tartışmalarımızın ortasında karardı dünya.
Bizi beklemekten yoruldu artık insanlık.
Hani bizler şahitleriydik hakikatin, hani yalnızca kardeşler olacaktık.
Elimizde ne varsa beraber paylaşacaktık.
Birbirine kenetlenmiş saflar halinde savaşacaktık rıza-i ilahi için.
Dünyanın diğer ucunda bir başka Müslüman'ın ayağına diken batsa acısını duyacaktık.
Bize ne oldu böyle, nasıl tükettik sermayemizi,
nasıl harcadık ilahi değerleri bir bir ?
Oysa, oysa sözü duyup en güzeline uymalı,
aramızda Allah'ı ve seni hakem kılmalıydık.
Helalleşmeli ve kaynaşmalıydık.
Yağmurlu akşamlarda, senin yağmurun altında gömleğini çıkarıp ona doğru tutarak
"Senin Allah'la olan ahdin benimkinden daha eski"
dediğini duyarcasına, Yaradana karşı ahdimizi hatırlamalıydık.
Bize ne oldu böyle, ne zaman sonu gelecek acılarımızın,
ne zaman farkına varacağız hep birbirimizden olduğumuzun ?
Yoksa, yoksa çok mu uzak bize iman,
yoksa teslimiyetten nasibimizi almadık mı daha ?
Nasıl bir yara bu, nasıl bir sancı,
nefisler heva denizinde baş tacı.
Oysa sen güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderilmiş son elçisiydin Allah'ın
ve biz nasibimizi almalıydık senin örnekliğinden.
Bağışlaycı, affedici ve hilm sahibi olmalıydık.
Bize ne oldu böyle, sağır oldu sesini duymamakta direnen kulaklar.
Perde indi gözlere, hakikatten uzak oynuyor şimdi dudaklar.
Ya yarın, ya yarın telafisi var mı bu tefrikaların,
yoksa kıyamet günü yürütülecek
ve renkli yün topakları haline gelecek olan dağların
feryatları mı duyulacak bizler için ?
Artık sana hicret vaktidir,
yarın çok geç olmadan sana sarılmanın...
S.A.V.