“Çin vahşeti, Çin vahşeti” diye söylenip duruyoruz. Çin, Türk ismine bile tahammül edemiyorDoğru.
Ama Türkiye’de de Türk devletine, Türk milletine, Türk tarihine, Türk diline ve Türk ismine tahammül edemeyenler var. Bu nasipsiz kişiler bir de çürük bir sakız çiğniyorlar: “Siz, ne mutlu Türk’üm diyene derseniz, onlar da: “Ne mutlu falanım, filanım!” diyerek karşınıza dikilirler! diyorlar. Bu gerekçe milyon kere yanlıştır. İşte, Osmanlı İmparatorluğu ortada. Osmanlı 624 yıl hükümran oldu. Sadrazamlık yani Başbakanlık koltuğuna 215 kişi oturdu. Bu 215 kişiden, Türk olmayanlar, Türk asıllı sadrazamlardan daha çok. Görülmektedir ki Osmanlıyı Türk olmayan sadrazamlar, Türk olan sadrazamlardan aşağı-yukarı 25 yıl kadar daha fazla idare etmişler! Osmanlı döneminde kimse “Ne Mutlu Türküm diyene!.. cümlesiyle göğsünü germemişti ama Türk olmayan Müslüman veya Hristiyan topluluklar, devlete belki 40 defa isyan etmişlerdi.
Başka ülkelerde de var mıdır bilmiyorum; mesela bir devlet, kendisine, vatanına, milletine, diline, tarihine... aşk derecesinde bağlı olan vatandaşlarını, “vatan haini” suçlamasıyla sıkı yönetim mahkemelerine çıkarmış mıdır? Onlara binbir türlü zulüm yapmış mıdır bilmiyorum. Ama Türkiye’de, Çin zulmünden geçirilen, tabutluklarda çürütülen, dar ağaçlarına çekilen vatanseverlerimizden haberdarım.
Türkiye’de 3 Mayıs 1944 faciasında, tam bir Çin zulmünden geçirilen büyük vatanseverlerin savunmalarıyla ilgili 400 sayfalık bir çalışmam, birkaç ay sonra elinizde olacak. O kitabı incelediğiniz zaman Türkiye’de Türk oldukları, Türk’ü sevdikleri için bazı vatanseverlerimize, devletimizin nasıl bir Çin zulmü uyguladığını hayretle ve dehşetle göreceksiniz.
12 Eylül darbesinden sonra 650.000 kişi gözaltına alındı. 1 milyon 683 bin kişi fişlendi. 98.404 kişi örgüt üyesidir gerekçesiyle yargılandı. 30.000 kişi, sakıncalıdır diye işten çıkarıldı. 300 kişi şüpheli şekilde, 171 kişi de işkence yapılırken ölüp gittiler. 299 kişi, cezaevlerinde hayatını kaybetti. 517 kişiye idam cezası verildi. vs. vs.
Bunların içinde elbette suçlu olanlar vardı. Ama 12 Eylül darbesinden sonra, vatanımızın tertemiz evlatlarına da, noksansız bir Çin zulmü uygulandı. Bin örnekten hangi birini vereyim? İşte Muhsin Yazıcıoğlu! Tam 7.5 yıl büyük zulümlerle hücrelerde çürütüldükten sonra beraat etmedi mi?
Agâh Oktay Güner, benim 55 yıllık arkadaşımdır. Hakkındaki ididanameyi görmeseydim, okumasaydım asla inanamazdım. Tam bir Çin vahşetiyle yazılmış, bayağı, rezil, sefil bir iddianame idi ve aynen şöyleydi:
“Sanık A. Oktay Güner, MHP’nin yan kuruluşları olan Ülkü Ocaklarında konuşmalar yapmıştır.
Taleb: İdâm.”
Türkiye’de Çin vahşeti, başka nasıl olabilir ki.
YAVUZ BÜLENT BAKİLER